Hemen hepimiz alışveriş için markete ya da bakkala gittiğimizde satın aldığımız ürünlerin üzerinde birbirinden farklı yazılar görüyoruz. Peki bunların anlamlarını biliyor muyuz? ya da ürünlerin üzerinde belirtilen iddialar ne kadar doğru? Hazır yiyeceklerin paketlerinin ön yüzü genellikle insanları satın almaya ikna etmek için kullanılır. Ancak bu etiketlerden bazıları oldukça kafa karıştırıcı olabilir. Özellikle sağlıklı yaşam ve sağlıklı beslenme bilincinin arttığı son dönemlerde, üreticiler insanları bu işlenmiş, paketli ve hazır yiyecekleri satın almaya ikna etmek için yanıltabiliyorlar. Ne yazık ki bazılarının sağlıklı olduğunu düşündüğümüz gıdalarda bile bazı hileler kullanılıyor. Sağlıklı beslenmeye çalışırken bu tuzaklara düşmemek için gıda ambalajlarında dikkat etmeniz gereken gerçekler.
En Yanıltıcı İddialar
Tüketiciler olarak hepimizin satın alma davranışları değişiklik gösterir. Bir ürünü satın alırken, daha sağlıklı olduğunu düşündüğümüz için ya da en iyisi olduğunu düşündüğümüz için satın alıyor olabiliriz. Nedeni her ne olursa olsun tükettiğimiz bu gıdaların içinde gerçekten ne olduğunu keşfetmek, bize yeni bir farkındalık kazandırabilir. Ancak endişelenmenize gerek yok, çünkü bu paketli gıdaların arka yüzü yani gıda etiketleri bize gerçekleri gösteriyor. Gıda etiketlerinin nasıl okunur? konu ile ilgili bilgi almak için buradaki yazıya göz atabilirsiniz.
1. Az Yağlı veya Yağsız Ürünler
Bazı gıdaların üzerinde “az yağlı”, “yağı azaltılmış” veya “yağsız” yazdığını fark etmişsinizdir.
Siz de “yarım yağlı süt sağlıklı mı” diye düşünmüş olabilirsiniz. Ancak bu ürünlerin çoğu hiç de sağlıklı değil. Yağı azaltılmış bu yiyecekler, tam yağlı olanlar kadar lezzetli değil ve çok daha az insan bu ürünleri tüketmeyi tercih ediyor. Ancak gıda üreticileri bu ürünlerdeki lezzeti artırmak ve insanları satın almaya teşvik etmek için ilave şeker ve katkı maddeleri kullanıyorlar. Bu gıdaların sağlıklı bir seçim olmadığını unutmayın ve mutlaka içindekiler listesini kontrol edin.
2. Trans Yağ
Bazı işlenmiş gıdaların etiketlerinde genellikle “trans yağ içermez” yazısı bulunur. Bunun mutlaka doğru olması gerekmez. Bir ürün, porsiyon başına 0,5 gramdan daha az trans yağ içerdiği sürece, bunu etikete koymalarına izin verilir. Trans yağ içeren ürünler satın alırken, içindekiler listesini kontrol ettiğinizden emin olun. Etiketin herhangi bir yerinde “hidrojene” kelimesi görünüyorsa, o zaman trans yağlar içerdiğini anlayabilirsiniz. Trans yağlar hakkında bilgi almak için buradaki yazıyı inceleyebilirsiniz.
3. Tam Tahıllı
Günümüzde artık tam tahıllı yiyeceklerin en sağlıklı seçim olduğuna dair inanç artmaya başladı. Tabi ki de tam tahılların, rafine tahıllara göre sağlıklı olduğunu biliyoruz. Ancak piyasadaki işlenmiş gıdaların çoğundaki tam tahıl taneleri çok ince bir un haline getirildiği için, rafine olanları kadar hızlı bir şekilde kan şekerinizi yükseltirler. Ayrıca gıdalarda az miktarda tam tahıl bulunsa bile, şeker ya da yüksek fruktozlu mısır şurubu gibi birçok zararlı madde de eklenmiş olabilir. Sağlık ekmek seçmek için dikkat etmeniz gerekenler ile ilgili bilgi almak için buradaki yazıya göz atabilirsiniz.
4. Glutensiz
Glutensiz bir beslenme özellikle çölyak hastaları, gluten hassasiyeti veya buğdaya duyarlı olan kişiler için oldukça önemli. Ancak bu tarz rahatsızlıkları olmayan kişiler bile glutensiz beslenmeyi tercih edebiliyor. Bununla birlikte, “glutensiz” olarak etiketlenen ürünler genellikle sağlıklı değildir ve çok daha pahalıdırlar. Glutensiz demek sağlıklı demek değildir. Bu ürünler sadece buğday, çavdar gibi bileşenler içermezler ancak yüksek oranda işlenirler, sağlıksız yağlar ve şeker ile yüklenirler. Gluten intoleransı olanların kaçınması gereken ve yiyebileceği yiyecekler ile ilgili bilgi almak için buradaki yazıya göz atabilirsiniz.
5. Şekersiz
Ne yazık ki çoğu kişi satın aldığı ürünün gıda etiketini (içerik listesini) okumuyor. Ancak gıda etiketlerini okuyanlar için bile, üreticiler gerçek içeriği gizlemenin yollarını buluyorlar. Bazı ürünler şeker bakımından oldukça yüksektir, ancak bir ürünün şekersiz olması sağlıklı olduğu anlamına gelmez. Örneğin; şekersiz kolada şeker var mı? diye sorabiliriz. Gıda üreticileri, tüketicilerin ürünleri az şekerli olduğunu düşünmesi için farklı şeker türleri kullanıyorlar. Örneğin; ürünler yüksek fruktozlu mısır şurubu, hurma şekeri içerebilir, ancak bunların hepsi şeker için kullanılan farklı isimlerdir. Bu, işlenmiş gıdalardaki gerçek rafine şeker miktarını maskelemek için akıllıca bir yoldur. Yüksek fruktozlu mısır şurubu içeren yiyecekler hakkında bilgi almak için buradaki yazıya göz atabilirsiniz.
6. Kalori
Ürünlerin gerçek kalori ve şeker içeriği genellikle gizlenir. Peki ama gerçekte tükettiğiniz ürün kaç kalori? Gıda üreticileri, ürünlerinin porsiyon başına yalnızca belirli bir kalori içerdiğini söyleyerek sizi yanıltabilirler. Gıda etiketlerini okurken, ürünün içerdiği porsiyon sayısını da kontrol edin. Örneğin, bir paket bisküvi porsiyon başına 100 kalori ve 27 gram şeker içerebilir. Ancak paketin tamamı üç porsiyona karşılık geliyorsa ve siz de bütün paketi yediyseniz, bu toplam 200 kalori ve 81 gram şeker anlamına gelmektedir.
7. Meyve Aromalı
İşlenmiş yiyeceklerin çoğu, bize doğal gelen bir tada sahiptir. Örneğin; portakal aromalı bir şekerin tadı gerçekten portakal gibidir. ancak içinde portakal yoktur ve tadı şekerden, portakal aroması ise yapay kimyasallardan gelir. Peki muzlu sütün içinde muz var mı? İşte bu ürünlerde doğal meyvelerin tadı olması, ürünün de içinde olduğu anlamına gelmez ve bunlar gerçek tadına uygun tasarlanmış kimyasallar, yani yapay aromalardır.
8. Gıda Takviyeleri
İşlenmiş ürünler ya da bazı gıda takviyeleri özellikle sağlıklı olduğu düşünülen içerikleri çok küçük miktarlarda içerebilirler. Bu tamamen bir pazarlama hilesi olabilir. Bu şekilde pazarlamacılar, ebeveynleri kendileri ve çocukları için sağlılı seçimler yaptıklarını düşünmelerine ikna edebilirler. Örneğin; gıda takviyeleri gibi ürünlerin ambalajlarında “.. vitamini içerir” ya da “.. açısından zengindir “ yazabilir. Ancak belirgin bir şekilde sergilenen bu bileşenler genellikle çok küçük miktarlarda eklenmiş olabilirler.
9. İçerikleri Gizleme
Pek çok insan belirli gıda bileşenlerinin sağlığa verdiği zararlardan dolayı bunlardan kaçınmayı seçer. Ancak gıda üreticileri bu tartışmalı içerikleri insanların bilmediği teknik terimleri kullanarak içeriği gizleyebilir. Örneğin çoğunuz televizyondan ya da sosyal medyadan monosodyum glutamat (MSG) yani çin tuzu olarak bilinen katkı maddesinin zararlarını duymuş olabilirsiniz. İşte bu içerik gıda ambalajında E621 olarak adlandırılmış olabilir! Ayrıca E420 olarak bilinen sorbitol ile ilgili bilgi almak için buradaki yazıya göz atabilirsiniz.
10. Form Bisküviler
Düşük karbonhidratlı diyetler son birkaç yılda oldukça popüler olmuştur. Gıda üreticileri trendi yakalayarak çeşitli düşük karbonhidratlı, light ya da form ürünler sunmaya başladı. Bu yiyecekler de, tıpkı az yağlı yiyeceklerde olduğu gibi sağlıklı değildir. Bu ürünler genellikle yüksek oranda işlenmiş ve sağlıksız malzemelerden yapılmış abur cuburlardır. Düşük karbonhidratlı diyet hakkında bilgi almak için buradaki yazıyı inceleyebilirsiniz.
11. Organik Ürünler
Peki organik ürünler gerçekten organik mi? Organik ve doğal ürünlerin daha sağlıklı olduğu bilinse de, ne yazık ki bir ürünün organik olması onun sağlıklı olduğu anlamına gelmiyor. Bir ürünün doğal ya da organik olabilmesi için belirli standartlara göre kontrol edilmiş ve belgelenmiş olamsı gerekmektedir. Peki organik ürünler nasıl anlaşılır? Bunu anlamanın tek yolu ise ürün ambalajında organik tarım logosununun belgelenmesidir.
Sağlıklı beslenmeye çalışırken bu tuzaklara düşmemek adına ne yediğimizin farkında olmak ve sorgulamak, gerçeklerle yüzleşmemize yardımcı olabilir. Dürüstlük ve şeffaflık hayatın birçok alanında önemli değerlerdir ve yediklerimiz de bu konuda istisna değildir. Bir ürünü satın almadan önce gıda ambalajını ve gıda etiketini inceleme alışkanlığı bize yediklerimizin içindeki gerçekleri tam olarak söyleyebilir.